Son Bulgaristan genel seçimlerinde, yıllardır Türklerin oylarını alan Hak ve
Özgürlükler Hareketinin(HÖH) karşısına, aynı oylar için yeni bir parti
çıkmıştır:
Hürriyet ve Şeref Halk Partisi(HŞHP).
Her ne kadar % 4’lük barajın altında
kalsa da HŞHP, Bulgaristan genelinde 57
bin seçmenin desteğini alarak %1,62 oy almıştır.
HÖH ise, 2009 seçimlerinde 610 bin oya
karşılık, bu seçimlerde 400 bin seçmenin
desteğini ancak alabilmiştir. HÖH bu seçimlerde, 2009 seçimlerinden 210 bin daha
az oy almıştır, yani seçmenlerinin üçte birini kaybetmiştir. Ancak bu, Bulgaristan’daki
seçmenlerin genel katılım düşüklüğünden dolayı HÖH hanesine sadece % 3 kayıp
olarak yansımıştır.
Bir önceki seçimlerde baraj altında
kalan oylar, bölgenin en yüksek oy alan partisin hanesine yazılırken, seçim
kanununda değişikli yapılarak bu seçimlerde barajı geçemeyen partilerin oyları,
bölgede en az oy alan partinin hanesine yazılmıştır. Onun için HÖH, birçok
bölgede en az oy alan, fakat genel olarak barajı geçebilen bir parti olduğu
için, bazı bölgelerde 475 oyla bir milletvekili çıkarma hakkına sahip olmuştur.
Peki HŞHP başarısız mıdır?
Hayır!
HŞHP başarısız değildir, çünkü seçimlerden
sadece beş ay önce kurulmuştur ve seçimlere nerdeyse sayılı günler kala resmi
kaydı yapılmıştır.
HŞHP’nin karşısında, Bulgaristan’da eskiden
Türklere karşı zulümün bir parçası olan eski komünist partinin yerinin alarak senelerdir
kurumsallaşmış bir HÖH, Türkiye’de ise, senelerdir HÖH ile iç içe girmiş göçmen
dernekleri yöneticileri vardı… HŞHP’nin bu engelleri 5-6 ayda aşması çok zordu…
Ancak seçim barajını geçsin veya
geçmesin HŞHP’nin dağılmayıp dimdik ayakta durması çok önemli…
HŞHP’nin dimdik ayakta durması demek,
HÖH’ün başında Demokles’in kılıcı gibi durması demektir…
HÖH bu kılıcı tepesinde hissettikçe,
kendi Türk seçmenlerinin hakları için, azdan aza da olsa, yani göstermelik de
olsa bir şeyler yapmak zorunda kalacak…
Bu seçimler HŞHP yöneticileri için bir
sınama niteliğinde de olmuştur…
İlk “başarısızlıkta”, çaresizliğe kapılıp şapkalarını alıp
gidecekler mi?
Yenilgileri tecrübe hanesine kaydeden ve onları başarı merdivenine taş yapan bir adamın hayat hikâyesini anlatma gereği duydum:
“ 21 yaşında işinde başarısız olmuş.
22 yaşında girdiği bir seçimi
kaybetmiş.
24 yaşında tekrar işinde başarısız olmuş.
26 yaşında karısı vefat etmiş.
27 yaşında ruhsal bunalıma girmiş.
34 yaşında kongre seçimlerine girip
kaybetmiş.
36 yaşında tekrar girdiği kongre
seçimlerini yine kaybetmiş.
45 yaşında senato seçimlerine girmiş ve kaybetmiş.
47 yaşında başkan yardımcılığı
seçimlerine girmiş ve kaybetmiş.
49 yaşında tekrar senato seçimlerini
kaybetmiş.
52 yaşında ABD başkanı seçilmiş.”
Bu adam, ABD’nin 16. başkanı Abraham
Lincoln olur. Abraham Lincoln, her seçim yenilgisini "başarısızlık"
olarak niteleseydi, başkan olabilir miydi?
Şunu da hatırlatayım:
Abraham Lincoln, sıradan bir başkan da değildir;
ABD’de köleliği kaldıracak kadar cesaret gösterebilen bir başkan olmuştur.
Kim ne derse desin Bulgaristan’da
Türklerin çoğu, her bir haktan yoksun hala köle hayatı yaşamaktadır…
Şimdi birileri çıkıp:
“Bölücüsünüz! Hainsiniz” diyebilir…
Bende şunu soruyorum:
Bulgaristan’da yaşayan Türklerin 24
senedir hangi hakları geri alınmıştır?
Onun için tecrübeme dayanarak, şunu açıkça
yazabilirim:
HÖH ne kadar oy kaybederse, kendi
seçmenlerinin, yani Türklerin haklarına sarılmak zorunda kalacaktır.
Son seçimlerde HÖH ne kadar kaybettiyse…
Hak ve Adalet Orgutu;Tebrikler kardes,eline ,yuregine saglik,yerinde bir yazi,gercekleri yazmaya devam Durmus kardes,Halkimizin yaninda yer alanlar seninle.
ОтговорИзтриванеHŞHP'ye akan para kadar ayakta kalır. Bu da, Tayyip efendinizin keyfine bağlı. İdeolojiniz yok, sadece saldırarak parti olamazsınız. Bir de 57000 olabilir, ama koalisyon olarak, türklerin oyları kaç adet, neden yazmıyorsunuz? Gelelim sonuca, bölücüler her zaman tarih olmuştur ve parası kadar konuşur.
ОтговорИзтриванеkaleminize sağlık
ОтговорИзтриване